7 Eylül 2009 Pazartesi
BAK HOCA !!!
Le Parisien gazetesindeki habere göre Henry , Domenech'e şöyle diyor : '' Bak hoca ! Takım adına konuşuyorum. 12 yıldır milli takımdayım , böyle bir durumla hiç karşılaşmadım. Nasıl oynamamız gerektiğini , sahada nerede duracağımızı , nasıl organize olacağımızı , ne yapacağımızı bilmiyoruz. Kendimize ait bir stilimiz bile yok. Bu böyle gitmez ! '' Önce acaba dedim , sonra TF1 kanalındaki canlı yayında Domenech ile görüştüğünü doğrulayınca alnından öpesim geldi. Fransız kadınlarına hayranlığım olsa da milli takımlarıyla hiç işim olmadı. 98 ve 2000'de kupayı kazanırken bile en ufak bir sempati duymadım. 2002'deki vedada yanlarındaydım. Seul'deki otelin lobisinde maçtan sonraki gece kimi sevgilisi kimi eşiyle hiç bir şey olmamış gibi hayata devam ediyordu. Kimisi dışarda eğlenceye giderken kimisi de sabah 4'e kadar casinoda stres atıyordu. '' Bizim futbolcular böyle bir şey yapsa Taksim meydanında asarlar '' diye espri bile yapmıştık. Fransa'nın son 9 yılda geldiği noktaya bakıldığında durum içler acısı. Dünya kupasında finale çıkarken bile tatmin etmemişti oyunuyla. Aslında Avrupa'da kadro konusunda sıkıntı yaşamayan bir numaralı ülke olmasına rağmen başarıya hep uzaklar. Hem kendi bünyesindeki hem de Afrika kökenli oyuncuları düşününce bir değil iki-üç tane daha Fransa çıkar. Sorun ne peki ? Tabi ki teknik direktör seçimleri. Avrupa futboluna damga vuran bir hocayla çalışmadılar hiç. Daha doğrusu 'Fransa'nın başında bir Fransız olmalı' inatları yüzünden başka dünyaların ne kapısını çaldılar ne de içlerine aldılar. Son 10 yıla baktığınızda teknik direktörlere yapılan eleştirilerin ortak noktası hep defansif futbol. Seke seke maç kazanıyorlar. Faroe Adaları'nı bile 1-0 yendiler. Fakat benim aklımın almadığı konu Raymond Domenech'e bu kadar tahammül edilmesi. Aime Jacquet'ye yapılanları hatırlıyorum. Medya O'nu adeta şamar oğlanına çevirmişti. Kampanyalar başlatılmıştı istifa etsin diye. Ama gitti Fransa'yı Dünya Şampiyonu yaptı. Domenech'ten bir halt olmayacağını anlamadılar hala. Ya da anladılar da anlamamazlıktan geliyorlar. Fransa , Afrika'ya gidip kupayı alsa da görüşlerim hiç değişmeyecek. Sempatim yok , ama bu kadar kafa yoruyorum. Bir de üstümde forma olsa neler yaşar neler yazardım kimbilir. İçimizdeki Fransızlar'a sabır diliyorum
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
çok geçmez yakında fransızlar da ingilizler gibi pes eder sarılırlar bir bilene. bir de bize çok milliyetçi derler. adamlar milliyetçilik uğruna bu kadar saçmalarken bizdeki bişey değil.
futbolcuların saha kenarına gelip hocalarına hararetle birşeyler anlatması biz izleyiciler gözünde teknik adamların karizmasına derin bir çizik atıyor.Resimde bunu gösteriyor.Henry karizmasıyla domenec'i eziyor.
2010'dan sonra Guis Hiddink'e başvuracaklarını düşünmekteyim.
Madem "İlle de Fransız olacak" diyorlar, Didier Deschamps'ı getirsinler takımın başına. Şu an Fransa'nın en iyi ve en formda iki teknik direktöründen birisi. Üstelik 5 yıl önce, Monaco gibi bir takıma Şampiyonlar Ligi'nde Final oynattı. Hem de bizim yarı finallerimizdeki gibi kendine denk takımları yenerek değil; Chelsea, Real Madrid gibi devleri eleyerek...
Henry bu gidişle çıkarır kızılcık sopasını, yatırır Domenech'i dizine, sabahtan akşama kadar ver Allah ver. Tek dileğim hızını alamayıp aklı bin karış havada olan Ribery'ye de girişmesi.
- Sen! Evet, seeen! Los Galacticos'a gideceğim diye etmediğin edepsizlik, yapmadığın terbiyesizlik kalmadı ulan! Ben seni galaksinin öteki ucuna göndereyim de, ondan sonra Orion'a transfer olacağım diye gezersin, göbelek!
ya şu Domenech'i hala tutuyorlar anladım gitti bana göre dünyanın en iyi kadrolarından birine sahip ama şu adam bu güzelim takımı batırıyor fransa federasyonunu kınamak lazım henry ile araları limoni ama golleri henry atıyor hep.
Yorum Gönder