31 Temmuz 2009 Cuma

CELTIC 2009-2010

HOME

AWAY

INTERNATIONAL

R.I.P


Jose Mourinho : "It is difficult to accept such a person is no longer with us. But he is immortal because he leaves in everybody who knows him a mark of his personality. He was a great coach but, more than that, a great person."

Alex Ferguson : "I was never too big or proud to ask him for advice, which he gave freely and unconditionally.I'm sure I am speaking for a lot of people when I say that.In my 23 years working in England there is not a person I would put an inch above Bobby Robson. I mourn the passing of a great friend.The world, not just the football world, will miss him. ''

Paul Gascoigne : '' Sir Bobby is a legend over the world. He was the one who gave me my first run-out for my country."

Ray Clemence : "It's a sad day for football and football people.He had such honesty and enthusiasm for the game as a player and manager. Even right up to the very end, when he spoke about football the enthusiasm still shone through. He loved and cared about the game.Since Sir Alf Ramsey, England have never been as close to winning the World Cup as we were with Bobby.''

Don Howe : "He was a man of standards. Whatever he talked about or did, he had high standards to do the best he could possibly do and he lived his life that way."

Trevor Steven : "Bobby was a very important man to me in my career, he gave me my first England cap. He was a 100 per cent football man, very enthususiastic. It is that enthusiasm that I will remember him best for, that was his most appealing trait. ''

Steve McClaren : "I had a cup of tea with him a couple of months ago in his home. He was fighting as he always did but you could tell time was passing. The passion was still there, it was unbelievable. His mind was still so sharp, so enthusiastic, even at that age and even though he had an illness. To be so successful but to be so loved by everybody throughout his career — that's special and says something. The game will be worse for Bobby leaving us."

30 Temmuz 2009 Perşembe

BİR GECE YARISI RASTLADIM SANA


Haldun Üstünel yine yaptı yapacağını. Bu kez diğer transferler gibi ''ÇOK GİZLİ'' bir operasyon olmasa da gecenin bu vakti 4 yıllık imzayı attırdı Elano'ya. Lincoln'un gidişiyle aradığı adamı buldu Galatasaray. Deco için çok uğraştılar ama Portekizli'nin derdi para değil Mourinho. İbo'dan gelecek parayla muhtemelen Inter'li olacak. Konumuz bu değil tabi.Aslına bakarsanız Santos'tan Shakhtar Donetsk'e gittiğinde şaşırmıştım. Beklentim Almanya'ydı. Ama para konuşmuştu o yıl. 10 milyon euroya 'hayır' diyemedi. Ukrayna'da bizim Luce'nin Brezilya kolonisinin ilk üyelerindendir kendisi. Beklenti büyüktü ama -15'lerde bir yere kadar çıktı performansı . Brezilya milli takımında oynaması vitrinde olmasını sağladı. Shakhtar aldığından fazlasına sattı City'ye. Transferi sonrası Manchester kentindeki havaya ve şehrin güzelliğine bayılmıştı ki aslında köyden farkı yok. İstanbul'u görünce eminim cennette sanacak kendini. Kalırsa 4 yıl boyunca hayatının en güzel günlerini yaşar İstanbul'da. Şaka değil Milan ciddi ciddi ilgileniyordu. Inter , Deco'nun işini bitiremeyince Elano'ya da çevirmişti rotayı. Ama Milano'dan Boğaz'a taşıdı Haldun Üstünel Brezilyalı'yı. Egosu düşüktür. City taraftarı futboluna olduğu gibi adamlığına da hayrandı. Bu transferde Üstünel kadar Rijkaard isminin aynı oranda etkili olduğunu söylemek lazım. Kale , orta saha ve forvet emin ellerde. Ama bana göre büyük sıkıntı savunmada. Takviye yapılmazsa bir çuval incir berbat olabilir.
Ya milletin diline dolanacak olan maliyet ? Resmi rakamlar açıklandıktan sonra üç büyükler ve Avrupa kulüpleri arasındaki farkı ayrı bir yazıyla bulacaksınız burada...

YAKIŞIR SANA


Hayatında bir kere bile Sochaux'nun maçını izlemeden ahkam kesen bazı muhterem yorumcular Mevlüt'ün adını ilk kez Terim sayesinde duymuştu. Milli takıma alınınca 'bula bula bunu mu buldun ' diyen mi dersiniz , ' Mevlüt kim kardeşim. Başka adam mı yok ' diyen dersiniz...Sanki hepsi her hafta sonunu Fransa'da geçiriyor L'equipe gazetesinde yazıyorlardı ! Haberlerde bir iki Mevlüt golü görüp yıllardır tanırmışcasına sallayıp durdular. Ama o dönem sadece Mevlüt'ü değil , Fransa Ligi'ndeki bir çok futbolcuyu takip eden biri olarak bu genç çocuktan oldukça ümitliydim. Bunu yazmaktan hiç hoşlanmıyorum ama Ntv ve Ntvspor'daki programlarımda Mevlüt'ün gelecekte büyük takımlarda oynayabilecek kaliteye sahip olduğunu ve milli takımda da sürekli forma verilmesi gerektiğini vurguladım. Yanılmamış olmanın mutluluğuyla ilk kez Spor Gecesi'nde verdim Mevlüt'ün PSG'e transferini. Marsilya ve Bordeaux'nun daha fazla para teklifini geri çevirerek çocukluğunda hayal ettiği formaya kavuşmuştu. 2 sezondur bitik Sochaux'da 10 golün üzerinde atan , her golden sonra ay yıldızlı kırmızı bilekliğini öperek ülkesine selam eden Mevlüt yeni formasını ilk kez giydi. PSG , İtalya'daki özel maçta Fiorentina'yı 3-0 yenerken Mevlüt ilk golü attı. Futboluyla göz doldurdu , 53'de yerini Kezman'a bıraktı. Eminim , Antoine Kombouare 22 yaşındaki Mevlüt'ü ilk onbirin değişmezi yapacak . Bir sakatlık veya aksilik olmazsa Mevlüt'ü daha çok tanıyacak bizim L'equipe yazarları !

29 Temmuz 2009 Çarşamba

EFSANE GERİ DÖNDÜ

PHELPS SAHNEYE ÇIKTI


200 metre kelebekte dünya rekoru kırdı

FİKSTÜRE BAK !


Şölen 22 Ağustos'ta başlıyor

2. hafta gala var : Milan - Inter , Roma-Juventus
8. hafta can yakar : Milan-Roma , Genoa-Inter , Juventus-Fiorentina
12. hafta Milano-Roma savaşı çıkar : Inter-Roma , Lazio-Milan
13. hafta Sicilya yanar : Palermo-Catania
15. hafta kıyamet kopar : Juventus-Inter , Roma-Lazio
Son hafta cümbüş var : Juventus-Milan

1.hafta :

Bologna-Fiorentina
Catania-Sampdoria
Genoa-Roma
Inter-Bari
Juventus-Chievo
Lazio-Atalanta
Livorno-Cagliari
Palermo-Napoli
Siena-Milan
Udinese-Parma

BAFE


Aslında Nisan ayının ilk haftasında kapanmıştı Gomis için St-Etienne defteri. İkinci yarıda Marsilya'nın arka arkaya gelen golleriyle 35.000 taraftar Bafetimbi Gomis'i ayağına her top geldiğinde ıslıklıyor , küfürlerle soyunma odasına gönderiyordu. Alt yapısından yetiştiği, yıllarca oynadığı kulübün taraftarıydı zaten O'nu son 2 senedir yeşil formaya bağlayan. O sevgi de bittiyse ne anlamı kalmıştı ki durmanın... 5 yıllık imza attı Lyon'a . 13 milyon euro kazandırdı yuvasına . Coşarsa 2 milyon daha girecek kasaya. Lisandro Lopez'den sonra iyi geldi Bafe'nin transferi. Güiza mı ne olacak ? Sarı lacivert çubukluyla izlemeye devam...

O GECE NELER YAŞANDI ?


La Gazzetta'nın manşetinde ' Geleceğin 30 Yıldızı ' serisinin 26. sırasında O'nu görünce '' Batuhan da böyle düşünüyor mu acaba '' diye sordum kendi kendime. İddialı röportajlarına bakılırsa 'evet ' , 2 yılda adından söz ettiriş şekline bakılırsa pek de iç açıcı bir durum yok ortada. Malum gece kulübü olayı da onlardan biri işte. Hazır yeri gelmişken neler yaşandığını bir de benden dinleyin. Aslında cumartesi geceleri dışarı çıkmam. Arkadaşlarımın ısrarıyla Kuruçeşme'de bir gece kulübüne gittik. Saat 1:30 civarıydı ki 1 metre önümden Batuhan geçti. Boylarımız hemen hemen aynı olduğu için göz göze geldik :) Sakat olduğunu ve Fenerbahçe maçının kadrosunda olmadığını düşündüm. Arkadaşlarıyla güzel güzel eğleniyordu. Saat 3'de mekanı terk ederken , kapıda Sergen Yalçın ile ortak bir arkadaşımızla karşılaştım. Onlar da üst kattaymış. ' Selam söyle ' diyerek ayrıldım. Ertesi gün ben , Sergen Yalçın ve Mustafa Doğan Rıdvan Hoca'nın odasında Fenerbahçe-Eskişehirspor maçını bekliyoruz. Maç önü yayını başladı , sahada Batuhan'ı ısınırken gördüm ama inanamadım. ' Sen gece Batuhan'ı görmedin mi ? ' dedim Sergen Yalçın'a. Üst katta olduğu için görmemiş. Önce inanamadı. Şaka yapıyorum sandı. Kapıdaki görevlilerden birini arayınca O da büyük şok yaşadı. Sonra Rıdvan Hoca programda dile getirdi olayı.

Batuhan 1991 doğumlu. Önünde adından futboluyla söz ettireceği yıllar var. Aslında kamptan kaçıp kulübe gitmesi , kiralanma konusunda teknik direktör Mustafa Denizli ile arasında geçen enteresan konuşma , ehliyeti olmadan araba kullanırken polise yakalanması gibi olayları şimdilerde yaşaması belki de O'nun daha kısa zamanda tecrübe kazanmasını ve ders almasını sağlayacak. Ve belki de ilerde futbolunun en olgun döneminde bu tür hatalar yapmasının önüne geçecek . Gerçekten çok yetenekli ve gelecekte Avrupa'da oynayabilecek potansiyele sahip . La Gazzetta O'na 'devasa akrobat' yakıştırması yapmış ve Milan'ın takip ettiğini vurgulamış. Bugünlerde dışardakiler Türkiye'ye geri dönüyor. Yeniden kapıyı açacak futbolcu neden ''Batugol'' olmasın...

MAMMA MIA !!! ( 2 )

Hafta sonu 400 , şimdi de 200 metrede dünya rekoru kırdı...
Suda balık karada su gibisin Federica !!!




ANDERLECHT : 5 - SİVASSPOR : 0


Türbülent error verdi !

28 Temmuz 2009 Salı

İLK BAKIŞ , İLK DOKUNUŞ , İLK SÖZLER...

ALLIANZ ARENA'DA 100.YIL


29 Temmuz Çarşamba

19:30 Manchester United - Boca Juniors ( Ntvspor )
21:45 Milan - Bayern Münich ( Ntvspor )

30 Temmuz Perşembe

19:30 Üçüncülük maçı ( Ntvspor )
21:45 Final maçı ( Ntvspor - Ntv )

ADAM DEGİLSİN !


'' Koskoca Kevin Costner Türkiye'ye geliyor, kucaktan kucağa dolaşıyor. Hiç hoşlanmadığım şeyler bunlar. Bir daha olmasın sevgili Kevin Costner! ''

***

'' Şu anda rejiden uyarıyorlar ; Kevin Costner benim ifadelerime çok bozulmuş. Bozulmazsan adam değilsin Kevin Costner ! ''

HAYAT...



ucuza alınmış bir etin yahnisi hayat !
pişmiyor;
haşlasan da
kızartsan da
kaynatsan da
içine sevgini katmadıktan sonra...

FISTIK YEŞİLİ BİSİKLET VE DANS EDEN SAÇLAR


Çocukluğumda sahip olamadığım tek şey bisikletti...Bisikletime binip otomobillerin arasına girip onlarla yarışmayı hayal ederdim. Bu hayalimi bizimkilerle paylaşınca korktular tabi ki ! '' Bu çocuk delirmiş. Dediğini yapar '' diyerek almadılar. 5-10 yaşları arası bisiklet tantanasıyla ağrıttım başlarını. Sonra bir gün Side Jandarma Kampı'na gömdüm hayallerimi. Kiralık bisikletler vardı. Dayımın yardımıyla koydum kıçımı selesine. Çevirdim pedalları. Sürüş o sürüş...Annem , babam ve kardeşim balkonda beni izlerken; dayım '' Aferin yeğenime '' diyordu .Sanki yıllardır bisiklete binmiş gibiydim. 2 tur , 3 tur , 4 tur derken resmen deliye dönmüştüm. Bir kere bile düşmedim. Sonra parkurun sağında bir güzel gördüm. Hiç unutmuyorum , fıstık yeşili bir bisikleti vardı . Saçları şampuan reklamlarındaki gibi ahenkle dans ediyordu. Yolun sonunda kavşak vardı. Görünüşe göre orda karşı karşıya gelecektik. Biraz yavaşlamam ve onun geçmesine izin vermem gerekirdi. Ama heyecandan elim ayağım birbirine girdi. Frene parmaklarımı uzatana kadar iş işten geçmişti. Güzelim kızın bisikletine kafadan tosladım. İkimiz de yere düştük. Suratımın rengi malum. Ama beni bitiren kızın kampı inleten bağırışıydı. '' Ne biçim bisiklet sürüyorsun gerizekalı !!! '' Sonra bildiğiniz çocukca hakaretleri tek tek saydırdı. Özür bile dileyemedim. Belki klasik Türk filmi gibi bitecek final ama o günden sonra bir daha bisiklete binmedim ! Hayatımda hiç bisikletim de olmadı...
Tour de France geride kalırken , Eurosport'ta Caner Eler yanında Aydan Çelik , Sarper Günsal ve Belçikalı yazar Dirk Vermeiren bizlerle birlikte oldu. Pennearabiata'da Ali Okancı , Ataryemez'de Coşkun Türk , Radikal'de Banu Yelkovan ve son olarak da Sabah Gazetesi'nde Hıncal Uluç , Caner ve arkadaşlarına teşekkür etti. Bense içimdeki çocuğu uyandırdıkları için onlara minnettarım. Üstelik otomobillerle yarışmayacağım için ailemin gönlü de artık rahat...

Eurosport'a alkış!..
YANİ bir spor olayı bu kadar mı güzel nakledilir?.. Yani bir spor olayı bu kadar mı güzel anlatılır?..
Fransa Turu'ndan söz ediyorum ve de Eurosport'tan.. ve dahi Türkçe anlatan Caner Eler ve arkadaşlarından..
Bütün öğleden sonralarım ekran başında geçti, bir aya yakın zamandır.. Büyülenmiş gibi izledim..
Fransa, köyüyle, kentiyle, ovaları, yaylalarıyla bir rüya ülkesi miydi, yoksa çekimler öylesine muhteşemdi ki, bana mı öyle geldi?..
Hele o son gün.. O Paris.. Şeytan dedi ki "Atla yarın uçağa.. Doğru Paris.."
Adamlar, neyi, nasıl çekeceklerini biliyorlar bir.. İki.. Turun Fransa reklamı için bulunmaz bir fırsat olduğunun farkındalar..
O tamam..
Peki benim sunucum?..
Bu ülkede bugüne dek izlediğim en iyi spor anlatımı, kimse kıskanmasın..
Yüzünü görmedim, adını birkaç yere telefon edip güç öğrendim Caner'in..
Bu nasıl bir bilgi birimi, bu nasıl bir dersini en iyi çalışma, bu nasıl bir seyirciye saygıdır?..
Tur bir kentten geçiyor.. Şaraplarıyla ünlü.. Caner o şarabın özelliklerini anlatıyor bize.. Niye farklı, niye ünlü..
Ertesi gün bir köy var kenarda.. "Burası adını meşhur bir peynire vermiştir" diye başlıyor.. O peynirin tadını, kokusunu değil sadece, nasıl yapıldığını da anlatıyor..
Bir gün, bir dağ etabından geçerken, öte dağda yangın mı ne var.. Uçaktan bir şey atıyorlar yangına.. Atılan maddenin kimyasal formülünü de söylemez mi, anında?..
Yani adam ansiklopedi yahu.. Ve her gün ayrı yarışmacıyla ayrı dilde yapılan röportajları anında tercüme ediyor.. Kaç dil biliyor acaba?..
Son gün.. Paris.. Concorde'dan Şanzelize'ye giriyor yarışçılar, Paris caddelerinde.. "Sağda bir kitapçı vardır" diye onu bile anlatıyor..
Pes ki, pes!..
Benim eleştirilerim için "Efendim TRT'den attık ya, ondan böyle yazıyor" dediler ve yutturdular ya, TRT'nin yeni Genel Müdürü İbrahim Şahin'e..
İşte o Genel Müdüre çağrı..
Bir Paris etabını seyretsin Eurosport'un.. Bir de TRT'sinin Avrasya Maratonu ve İstanbul'unu.. Çekim farkını görsün.. Anlatım farkını dinlesin.. Ondan sonra da, uygarlığın "U"su varsa karakterinde, benden özür dilesin!...

Hıncal Uluç
Sabah Gazetesi

NOU CAMP'TA İBO HASTASI...

İKİ RESİM ARASINDAKİ BENZERLİK ?

Ronaldo böyle geldi Madrid'e...

İbrahimovic böyle attı imzayı...

27 Temmuz 2009 Pazartesi

BECKHAM TEPETAKLAK



Transeriyle L.A Galaxy maçlarında ortalama 23.000 taraftar artışı olmuştu. Milan'a gitti , sevginin yerini öfke aldı. Artık Beckham'ı bıraktı , Victoria'ya dil uzatıyor Galaxy taraftarı...

AMSTERDAM'DA YENİ MODA


Kafayı bulan , Smart'la balıkları besliyor! Bugünküyle beraber 1 haftada 20 oldu...

FERMAN-İ AHMER & FERMAN-İ KEHRİBAR

SERİYE TAKTI GİDİYOR...

Santos : 1 - Flamengo : 2

HASTASIYIM...


Barcelona'dan sonra Madrid'i ayağa kaldırdı.

Billi Jean'i söylerken , Vicente Calderon'un en özel yerinde M.J
O'nu izliyordu.

26 Temmuz 2009 Pazar

MAMMA MIA !!!


Federica Pellegrini Roma'da tahminleri boşa çıkarmadı ve 400 metre serbestte dünya rekoru kırdı. 3.59.15 yüzerek 4 dakikanın altına inen ilk ve tek bayan yüzücü oldu. 4 Dünya , 5 Avrupa , 12 İtalya rekoru var. Ve daha 20 yaşında !

Ya Alman Paul Biedermann'a ne demeli ? Efsane Ian Thorphe'un 7 yıl önce Manchester'da kırdığı 3.40.08'lik 400 metre rekorunu tarihe gömdü. Yeni rekor 3.40.07

İSTANBUL CUP BAŞLADI


Zvonareva Kilyos'ta , sen nerdesin Maria ?

O'NDAN MUTLUSU YOK


Barcelona'ya ayak basıp ilk selamını çaktı. Neyleyim Süper Lig'i...
La Liga artık başlasın !

Karşılamaya 50 kişi gelmiş.Ülkem manzaralarından eser yok. Ne omuzuna alıp havaya kaldıran , ne de boğarmışcasına boynuna atkı dolayan var ! Şov Nou Camp'ta.

TOUR DE FRANCE'IN EN GÜZEL ANISI



Stéphane Auge : '' Yol kenarında güzel bir kız gördüm. Birden tshirtünü kaldırıp bana göğüslerini gösterdi. Gözlüğümü çıkartıp o anın tadını çıkardım.''

KAŞ YAPARKEN GÖZ ÇIKARMAK !


Barcelona bugün Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri.Ancak 90 öncesi alt yapı problemleri olan , denizle bağlantısı kesilmiş , ekonomik sıkıntılarla boğuşan bir yerdi. 86'da kaderi değişti Barcelona'nın. Olimpiyat oyunlarının verilmesiyle kent bambaşka bir görüntüye sahip olmaya başladı. Yollar , oteller , tesisler , köprüler , parklar derken 6 yıl içinde tanınmayacak kadar kimlik değiştirdi. 92'de kusursuz bir organizasyona ev sahipliği yaptı. O zamana kadar İspanya 88 yıllık Olimpiyat tarihinde ( 1904'de madalya uygulamasına geçildi ) 4'ü altın toplam 26 madalya kazanmışken , 92'de 13'ü altın toplam 22 madalya kazandı. Geçen yıllarla beraber İspanya dünya sporunda daha fazla söz hakkına sahip olmaya başladı. Şimdilerde futbol başı çekse de , basketbol , tenis , motorsporları ,F1 , kayak , su sporları , hentbol ,voleybol, golf , bisiklet derken hemen hemen tüm branşlarda İspanya bayrağının podyumda dalgalandığını görmek mümkün. Yıllardır 2016'yı Madrid'de düzenleyebilmek için muazzam bir çalışma içindeler. Yani gelecekteki 20 yıla da damga vurmanın peşindeler. 2 ay içinde sonuç belli olacak. İspanya Olimpiyat Komitesi her İspanyol sporcunun başarısında biraz daha gövde gösterisi yaparken , yanına şimdi Real Madrid'i de aldı. Ronaldo , Kaka ve Benzema bundan böyle kampanyaya destek verecekler.

Ya bize ne demeli ? Barcelona'nın Olimpiyatları düzenlediği yıl ihaleye çıkartılan Ataköy'deki spor salonunun yapımı 16 yıldır devam ediyor. 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası için tribünleri sahaya yaklaştırmışlar.Ama bu kez 2011 Dünya Salon Atletizm Şampiyonası için düşünülen pist ortadan kalkmış. Yakında Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği'nin yetkilileri salonu denetlemeye gelecek. Bir kamera kaydetse de , salonun kapısından girdikten sonra yüzlerindeki ifadeyi görebilsek...

HASTASIYIM...

BUTTERFLY EFFECT


Yoshitomo Nara , Shepard Fairey ve Marc Newson'dan sonra Lance Armstrong'un bisikletine son imzayı ünlü İngiliz sanatçı Damien Hirst attı. Paris etabında üzerinde kelebek motifleri olan bisikletle sükse yaptı . Amaç bu değil tabi... Bütün bisikletler daha sonra satılacak ve elde edilecek gelir kanser araştırma vakıfları yararına kullanılacak.
Bu arada Damien Hirst demişken ; gördüğünüz kafatası 18. yüzyıldan kalma. 1720'den sonra yaşayan 35 yaşındaki birine ait. Üzerinde 8.601 tane pırlanta var. Eserin adı '' For the Love of God ''. Londra'da ''White Cube Gallery''de sergileniyor. Değeri 50 milyon sterlin olarak gösteriliyor. Satıldığı takdirde yaşayan bir sanatçının en pahalı sanat eseri olacak. Bir ara George Michael talip olmuştu.Evinde 100 milyon sterlinlik tarihi eser olsa da gözü hala doymamış...

YOK ARTIK LEBRON JAMES !!!

Eminim aşağıdaki videoda Lebron'un inanılmaz bir basketini izlemeyi hayal ediyorsunuz...Ama yanılıyorsunuz çünkü bu kez kurban Lebron. Nike ile beraber organize ettiği Skills Academy kampında çocuklarla maç yapıyor . Xavier Üniversitesi'nin 20 yaşındaki guardı Jordan Crawford , Lebron'un üzerinden smacı basıyor. Salondaki veletlerin gözleri fal taşı gibi açılırken , maçı cepten veya kameradan çekenler tarihi anı yakalamanın keyfini çıkarıyorlar. Ancak bizim Lebron fena bozuluyor duruma. Nike görevlilerine haber verip toplatıyor herşeyi. Günlerdir görüntüsü olmayan smaç konuşuluyordu. Bu arada ise Jordan ve smaca yerinde şahit olanlar tv kanallarında boy gösteriyordu. Tam Lebron rahat bir nefes almışken iki hafta sonra görüntüler çıktı piyasaya. İki ayrı kişi çekmiş maçı. Akıllı davranıp erkenden uzamışlar demek ki salondan. Böylelikle hem malı kurtarmışlar hem de internete satarak malı götürmüşler... Şimdilerde Lebron'un karizmasını yerlerde süründürüyor Amerikan medyası. Bu işe en çok sevinen mi dersiniz ? Tahmin etmek hiç de zor değil...

MOONWALK


Her gün yeni haberler , belgeler çıkıyor... Konu bu kez Moonwalk. M.J ilk kez 1982 yılında yakın arkadaşı Dr Steven Hoefflin'in evinde bu dansı yapmış. Amacı buzda kayar gibi görünmekmiş. Haftalarca evin salonunda beraber çalışmışlar. 1 yıllık çabanın ardından 1983'te dünya tanımıştı bu dansı. Motown Records'un 25. yıldönümünde sahneye önce Jackson 5 çıkmıştı. Sonra M.J tek başına kaldı. Pasadena Konferans Salonu Billie Jean'le yankılanırken Moonwalk ile tanıştı gözler... Mart ayında banta çekilen bu konser Mayıs'ta NBC'de yayınlanmış ve 47 milyon Amerikalı tarafından izlenmişti.

O DA GİTTİ...


Tarihe tanıklık edenler birer birer gidiyor. Dünyanın en yaşlı insanı Tomoji Tanebe 19 Haziran'da 113 yaşındayken hayata veda etti. Sırasını aynı yaştaki İngiliz Henry Allingham'a bıraktı. 18 Temmuz'da O'nu uğurladı Britanya. Ve bugün Birinci Dünya Savaşı'nın en yaşlı gazisi Harry Patch 111 yaşında gözlerini kapattı. Dünyanın üçüncü , Avrupa'nın en yaşlısıydı.

Sağda gördüğünüz delikanlı ise 1896 yılında doğan Amerikalı Walter Breuning , 2 ay sonra 113. yaşına girecek.Dünyanın en yaşlı insanı 50 yıl demiryollarında çalışmış.
''Aklınızı sürekli kullanın. Her gün yeni şeyler öğrenin. Vücudunuzu tembelliğe alıştırmayın '' diyor. Olağanüstü hafızasını ve zekasını buna borçlu. Hala babasının çocukken anlattıklarını hatırlayabiliyor. Peki ya sağlık ? Her gün mutlaka bir tane Aspirin içiyor. Yemek günde iki öğün. Ve en önemlisi her sabah yürüyüş yapıyor. Uzun ömürler Walter...

BİRİ BEDDUA MI ETTİ ?


Tam anlamıyla uğursuz bir yaz turuydu. Atina'daki hastalıktan sonra bir türlü huzur bulmadı Dave. İstanbul'dan sonra bir çok konser iptal oldu. Şimdi de Porto ve Sevilla aynı şoku yaşadı. Bilbao konserinde ayağını sakatlayan ve yürümekte zorlanan Dave Gahan iki konseri de iptal etti. Ne kadar çok sevilse de bu yaz az küfür yemedi ! Avrupa turu bitti Amerika başladı. Kış konserleri ise Kasım'da Bremen'de start alıyor. Arada Boğaz'ı görmeye gelseler de gönlümüzü alsalar...

25 Temmuz 2009 Cumartesi

O AN !...



Barrichello'nun arabasından kopan 800 gramlık spiral yay 273 km hızla giden Massa'nın kaskına çarpıyor. Kafatası çatlayan ve beyin travması geçiren Massa yoğun bakımda...Daha geçen hafta 18 yaşındaki Formula 2 sürücüsü Henry Surtees benzer kazada Londra'da hayatını kaybetti.

MONT VENTOUX


Hava sıcak , suya kendimi atıp serinlemek işin en kolay yolu.Ben zoru seçtim ! Çünkü Fransa Bisiklet Turu'yla randevum vardı. Turun en acımasız ve heyecanlı tırmanışına şahitlik yapacaktım. Üstelik ilk kez Paris'ten 1 gün önceydi ve genel sıralamayı değiştirebilecek bir etaptı. Juan Manuel Garate bir gece önce rüyasında gördüğü vatandaşı Contador'un isteğini yerine getirdi ve yaklaşık 500 bin kişinin yollara döküldüğü yarışta birinci oldu. Sıralama değişmedi: Alberto Contador , Andy Schleck ve Lance Armstrong. İspanyollar üst üste dördüncü yıl Tour de France'a damga vuruyorlar.
Mont Ventoux tırmanışı ilk kez 1951'de yarışa dahil oldu. Adını ise 1967 yılında dünyaya duyurdu. İngiliz bisikletçi Tom Simpson tura iyi başlamıştı. Ancak 1 hafta sonra midesinden rahatsızlanmasıyla performansı düşmüştü. 14 Temmuz'da hava inanılmaz sıcaktı. Yaklaşık 42 derece sıcaklık tüm sporcuların sağlığını tehdit ediyordu. Simpson yarış sabahı alkol almıştı. Ayrıca günlerdir devam eden ishal nedeniyle vücudu çok su kaybetmişti. Buna rağmen zirveye kadar çıkmayı başardı. Yarışın bitmesine neredeyse bir kilometre kala gücü tükendi. Bisikletiyle zig-zaglar çizmeye başladı. Yolun solundaki uçurumdan düşmesine ramak kalmıştı. Seyirciler kolundan tuttu ve onu tekrar bisikletine bindirdi. 300 metre kadar gittikten sonra bir kez daha düştü. Bu kez tamamen bitmişti. Yere yatırıldığında ağzından çıkan son cümle şuydu : '' Beni bisikletime bindirin '' Ölümünden sonra yapılan otopside kalp krizi geçirdiği belirlendi. Ancak kanında alkolun yanı sıra amfetamin de tespit edildi. Zirvedeki anıt Tom'un ismini yıllardır yaşatıyor.
Bedoin ile Mont Ventoux arası 21.8 km. Ortalama eğim % 7.6 olsa da belirli yerlerde % 10'u geçiyor. İrtifa farkı 1600 metre. Özellikle tırmanışın 5. kilometresinden sonra nefes almak çok zor. Kışın zirvede 320 km hızla esen rüzgarlar tespit edilmiş. Yılın neredeyse 250 günü hızı 90-100 km arasında. Bugünkü yarış anında sporcuların karşısından 45 km hızla esiyordu. Ama yol kenarındaki seyircilerin oluşturduğu etten duvarlar biraz olsun etkiyi azalttı. Mont Ventoux'nun simgesi ise 48 metre uzunluğundaki eski meteroloji istasyonu şimdilerde tv vericileriyle birlikte gözlem evi olarak kullanılıyor.

Bu arada Tour de France tarihinde belki de ilk kez yangına şahit olduk . Mont Ventoux'nun diğer yakasındaki yangını söndürmeye çalışan bir uçağın yanı sıra , bisikletiçilerin karşısından arka arkaya gelen itfaiye araçları ortaya ilginç görüntüler çıkardı.

HAKSIZ REKABET !


Ben ne anladım şimdi Ronaldo'nun , Kaka'nın , Benzema'nın transferinden ?!!!