19 Ağustos 2009 Çarşamba

FENERBAHÇE-SİVASSPOR

Aslında bu yazıyı dün sizlerle paylaşmam gerekiyordu. Hafta başı olması ve işlerin yoğunluğu nedeniyle bugüne sarktı. Bu yüzden özür diliyorum...

Pazar akşamı Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda Fenerbahçe - Sivasspor maçını izledim. Vaktim oldukça üç büyüklerin maçlarını yerinde takip etmeye çalışırım. Herşey tv'de gördüğümüz gibi değil aslında. Bir çok ayrıntıyı yakalayabiliyorsunuz. Öncelikle tribünlerin dolması bir futbolsever olarak beni çok mutlu etti. Kale arkasının 55 tl olduğu bir maçta 40 bini aşkın taraftar vardı. Ancak sadece dolması yetmiyor tabi ki. Fenerbahçe stadında geçen seneden beri yaşanan bir sıkıntı var. Tribünler arası iletişim kesinlikle yok. Maç başlarken veya gol olduğunda toplu tezahurat duyabilirsiniz. Geride kalan dakikalarda 50-60 kişilik 3-4 ayrı grup kendi halinde şarkılar söylüyor. Stadın her yerinden ayrı ayrı sesler gelmesi , 40 bin kişinin neredeyse tamamının susması bence çözülmesi gereken bir durum. Maça gelince Sivasspor Ersen Martin'in kafasına , Kamanan'ın hızına bel bağlamış. Tıpkı Anderlecht ve Trabzonspor maçlarında olduğu gibi. Kolay değil aslında , kale hariç her mevkide yeni oyuncular görev yapıyor. Eski günlere dönmeleri zaman alabilir ve bu da trenin kaçmasına neden olabilir. Bu seneki transfer politikasıyla Bülent Uygun kesinlikle kumar oynadı ve bence şimdiden kaybetti. Fenerbahçe ilk yarıda sahada sadece formasıyla vardı. Tıpkı Daum'un ikinci şampiyonluğundaki gibi Alex olmayınca takım şaşkınlık yaşadı. Hatırlayın Brezilyalı bir kaç maç sakatlığı nedeniyle oynamamış ve tüm eleştiriler kaleye bile zor giden , ağır oynayan , pozisyon bulamayan Fenerbahçe'nin üstünde yoğunlaşmıştı. İkinci yarı hem Emre hem de Gökhan 5 yıldızlık oynayarak takımı ateşledi. Fenerbahçe'de bu maçta dikkatimi çeken noktalar şunlar :
1 - Savunma çok iyi alan daraltıyor. Orta sahanın yükü azalıyor. Mesafeler azalıyor.
2 - Bence Alex olmadığı zaman Semih-Güiza beraber oynamalı. Özellikle iç sahada bu şart !
3 - Cristian topsuz alanda çok başarılı. Enerjisiyle 90 dakika pres yapıyor. Orta sahada Emre'yle uyumu çok iyi. Top nerdeyse oraya koşuyor. Çok yan pas yapıyor diye eleştiriliyor da Yaya Toure , Xavi , Iniesta arasında kaç tane kısa pas yapıldığını bu insanlar sayıyor mu acaba !
4 - Önder Lugano'nun gelişiyle pabucun pahalı olduğunu anlamış. Çok arzulu ve çalışkan. Formayı Bilica'ya kaptırmaya niyeti yok. Kontenjan avantajıyla şimdilik bir adım önde.
5 - Kazım takımın gizli lideri gibi. Su molasında , sakatlıkta , devre arasında Daum sürekli O'nunla konuşuyor. Belli ki kafası rahat. Üzerinde baskı yok. Ancak bu rahatlık bazen başına işler açabilir. Kendini gösterme gayreti gereksiz toplar kaybettiriyor. Ancak dikkatimi çeken nokta Gökhan'ın bölgesine eskisine oranla daha fazla destek vermesi. Yerini başkasına kaptırması şimdilik zor gibi.
6 - Güiza her zamanki gibi takımın en çok koşan oyuncularından. Bunun bir çoğu boş alana yapılan koşular. Stoperini alıp sürüklüyor. İşte o an sahada olması gereken adam aslında Semih. Çünkü Deivid hem formsuz hem de Alex'in görevini yapması mümkün değil. Derbileri bir kenara koyarsak Alex , Semih , Güiza beraber oynarsa Kadıköy'de Fenerbahçe'nin puan kaybedeceğini hiç sanmıyorum.
7 - Andre Santos 'futbolcuyum' diye bas bas bağırıyor. Bunu sadece attığı gole ya da girdiği pozisyonlara bakarak söylemiyorum. Konfederasyon Kupası'nda da herkesin dikkatini çekmişti. 2010'da sol kanat O'na teslim edilirse kimse şaşırmasın. Uğur Boral çok dışarda kalıyordu , Santos da çok içeri kaçıyormuş . Şimdi de bunu ağzına doladı millet.
Sözün özü Fenerbahçe Denizli'de yürüye yürüye , Sivasspor karşısında 30 dakikada maç kazandı. Ligin ilk haftalarında ligin nispeten zayıf takımlarıyla karşılaşmaları büyük avantaj. Lugano'nun gelişiyle savunmanın güçleneceği kesin. Set halinde gol yemeleri kolay olmayacak bana göre. Sıkıntı yok mu peki , tabi ki var. Mesela hızlı forvete sahip ve 4-5-1 oynayacak bir takım. Mesela Alex olmadan oyun kurmakta zorlanmaları. Ya da Emre sakatlansa orta sahanın direncinin kırılacak olması. Yedek kulübesi zenginleşti belki ama Daum'un huyu değişti mi biraz şüpheliyim. Skor 4-0 olsa bile 80'de oyuncu değiştiren bir hoca. Rotasyonu hiç sevmiyor. Türkiye'ye dördüncü gelişinde yedekler forma yüzü görecek mi bunu zaman gösterecek. İki küçük not daha vererek konuyu kapatıyorum. 1- Üç büyüklerin en az puan kaybettiği sezonlardan birine şahit olabiliriz. 2- İnönü ve Ali Sami Yen stadlarındaki izlenimlerinden sonra Beşiktaş ve Galatasaray değerlendirmelerimi sizlerle paylaşacağım.

5 yorum:

ardiles dedi ki...

55 TL olmasına ragmen doluydu kısmına açıklık getireyim.
1- Yaz ve okullar tatil, gurbetciler hala tatil icin buralarda ve kulüp Fenerbahce dernekleri araciligiyla buyuk bir organizasyon yapti
2- fiyatlar boyle devam etsin 3-4 hafta sonra gorecez o tribunler takım lider olsa bile doluyor mu dolmuyor mu?

Tribunler arasi iletisim konusunda sonuna kadar haklisiniz.

Ve Fenerbahce yuruye yuruye sampiyon olacagi sene 4. olmustu. Kosmasi gerektigini bu sene 2.hafta anlamis.

iris dedi ki...

luganonun gelişi defans hattını son derece guvenilir bir konuma getirmiştir. takım kosuyor, basıyor, yılmıyor. iyi yolda. Galatasaray ile cekisir gibi. ayrıca stadlar buyudukce taraftarların organizasyonları kopuk kopuk oluyor, tek stad ama 3 farklı stadın tribunu gibi. bu arada 55 tl bilet fiyatlarının acısını once ramazanda sonra ekim ayında gorecek yonetim. bakalım 25000 kisiye oynamamak icin kac bedava bilet dagıtacaklar.

Fenerbahçe Halkındır

wolky dedi ki...

beşiktaş ve galatasaray değerlendirmeleri hala gelmedi ersin abi ???

ygtylmz dedi ki...

Ersin abi herşeyi geçtimde nasıl 30-40 kişilik gruplar şarkı söylüyor . Maraton A-B bloklar yani taraftar bloklarının kapasitesi 1400 civarı ve hep birlikte ( Genç Fenerbahçeliler ve KFY ) tezahurat yapıyoruz . Gerçekten sesimizi duymadın mı .

Adsız dedi ki...

Andre Dos Santos hakkında Sergen Yalçın'ın dediklerine yüzde yüz katılıyorum.Attığı gollerde bile takımın kötü oyuncularındandı